Türkiye’nin güneyinde, Akdeniz’in ortasında yer alan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti; toprağın tarihle beslendiği, yeşilin en güzel tonlarının masmavi koylarla kucaklaştığı bir ülke. Kuzey Kıbrıs birçok tarihi zenginliğe ve doğal güzelliklere sahip. Bu özelliğiyle de her yıl çok sayıda turistin dikkatini çekiyor ve onlara keyifli bir tatilin kapılarını aralıyor.

Beşparmak Sıradağları üzerine inşa edilmiş muhteşem kaleleri, farklı dinlere ait görkemli yapıları ve göz kamaştırıcı sahilleri ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni keşfe çıkmak istiyorsanız, hemen şimdi Türk Hava Yolları tarafından sunulan uçak bileti seçeneklerine bakabilir; sadece keyif yapılacak bir tatil rotası olarak değil, farklı medeniyetlere kucak açan toprakları ve kültürel zenginlikleriyle de ilgi çeken bu eşsiz ülkeye yapacağınız tatilin hayalini kurmaya başlayabilirsiniz.

Kuzey Kıbrıs uçuşları

Türk Hava Yolları’nın Kuzey Kıbrıs uçuşları, İstanbul Havalimanı’ndan (IST) ya da Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan (SAW) başlıyor ve ülkenin başkenti Lefkoşa’da bulunan Ercan Uluslararası Havalimanı’nda (ECN) son buluyor. Uçuşların süresi ise yaklaşık bir buçuk saat.

Kuzey Kıbrıs konuklarına sunduğu imkanlar ve büyüleyici doğasıyla yıl boyu ziyaret alan bir destinasyon. Bozulmamış sahilleri, nadir bulunan çiçek türleri, çam ağaçlarıyla kaplı dağları ve portakal bahçeleri ile sıcak mevsimlerin vazgeçilmez adresi olan Kuzey Kıbrıs, lüks otelleriyle de yılın dört mevsimi yoğun ziyaret alıyor.

Kuzey Kıbrıs’ta düzenlenen etkinlik ve festivaller ise ülkenin çekiciliğini artırmada önemli olan etkenlerden. Ülkenin dünyaca en tanınan festivali Kuzey Kıbrıs Uluslararası Bellapais Müzik Festivali. Her yıl mayıs ve haziran aylarında düzenlenen etkinlik, klasik müziğin en güzel örneklerini dinleyebileceğiniz büyüleyici bir etkinlik. Aralık ayında gerçekleştirilen Kyrenia Caz Festivali ile haziran-temmuz ayları arasında düzenlenen ve Kuzey Kıbrıs’ta festival kültürünün yerleşmesine ön ayak olan İskele Festivali de ülkenin önemli müzik etkinlikleri arasında yer alıyor.

Kuzey Kıbrıs’ta kutsal sayılan zeytin ağaçları ile zeytin kültürünü korumak ve yaşatmak için ekim ayında düzenlenen Uluslararası Zeytin Festivali ise, Kuzey Kıbrıs'ın tarihiyle el ele veren kültürüne tanıklık edebilmenizi sağlayacak etkileyici festivallerin başında geliyor. Kuzey Kıbrıs kültürünün en önemli öğelerinden bir diğeri olan hellim peynirini korumak ve tanıtmak amacıyla ağustos ile eylül aylarında düzenlenen Hellim Festivali de bu anlamda dikkatinizi çekebilecek bir etkinlik.

Kuzey Kıbrıs gezilecek yerler

Kuzey Kıbrıs’ın en popüler şehri hiç şüphesiz ki Girne. Büyüleyici limanı ve yürürken kaybolmak isteyeceğiniz ara sokakları ile tam bir Akdeniz şehri olan Girne’de birçok tarihi yapıya yol üstünde rastlamak mümkün. Yıllar boyu ticaretin merkezlerinden biri olmayı başarmış şehrin sembolü kabul edilen ve 800 yılı aşkın Girne Kalesi, turistik gezilerin de başlangıç noktası. İçerisinde kilise, zindanlar, sarnıç, Batık Gemi Müzesi, Kırnı Mezarları ve Akdeniz Mezar Kazı alanı gibi gezilecek birçok yer bulunan kale, Kuzey Kıbrıs'ın tarihine tanıklık etmek için oldukça önemli bir yer. Kalenin de bulunduğu sahil şeridi ise Girne’nin en canlı noktalarından biri. Restoranlar, kafeler ve dükkanlarla Girne Yat Limanı, Kuzey Kıbrıs akşamlarında yürüyüş yapabileceğiniz renkli ve canlı bir nokta.

Rum savaş araçlarının da sergilendiği bir şehitlik olan Karaoğlan Müzesi ve Şehitliği, 12. yüzyılda Gotik mimari tarzda inşa edilen, Beşparmak Dağları’nın eteğinde, deniz seviyesine 620 metre yüksekliğinde bulunan Bellapais Manastırı ve Girne sahilinde yer alan Ağa Cafer Paşa Camii de şehrin tarihine tanıklık etmek isteyen gezginlerin sıklıkla uğradığı yerler arasında bulunuyor. Bütün Girne’yi görebileceğiniz manzarası ile Beşparmak Sıradağları’nın zirvelerinde bulunan Aziz Hilerion Kalesi ise şehrin tarihi ama aynı zamanda en büyüleyici noktası. Bu kale rivayete göre Walt Disney’in Uyuyan Güzel masalına ilham vermiş.

Kuzey Kıbrıs'ın ortasında yer alan başkent Lefkoşa da birçok tarihi ve turistik noktaya ev sahipliği yapıyor. Venedikli mühendis Julio Savarnano tarafından yapılan surlar üç mil uzunluğunda ve 11 burç ile üç giriş kapısına sahip. Bu surların içinde kalan Eski Şehir bölgesi ve girişindeki Girne Kapısı tüm heybetiyle ayakta duruyor. Antik bir şehir olan Surlariçi’nde birçok tarihi yapı bulunuyor. Daracık canlı sokaklarıyla burası başkentin en turistik noktalarının başında geliyor. Surlariçi’nin canlı ve mistik havasını en iyi şekilde deneyimleyebileceğiniz yer ise Büyükhan. Kuzey Kıbrıs’taki en önemli Osmanlı eseri olarak kabul edilen Büyükhan, yakın bir geçmişte Kuzey Kıbrıs kültürünü yansıtan bir anlayışla yeniden düzenlenmiş. Surlariçi’nde görülmeye değer bir diğer tarihi yapı ise Selimiye Camii. 1571 yılında Osmanlı idaresine geçmesinden sonra camiye dönüştürülen Aziz Sopien Katedrali, vakti zamanında Kudüs krallarının taç giyme törenlerinin gerçekleştirildiği yer olmasıyla da büyük bir öneme sahip.

Başkentten ayrılıp doğuya doğru yolculuğa çıktığınızda, ardıç ormanları ile denizin buluştuğu noktadaki Apostolos Andreas Manastırı’na uğrayabilirsiniz. Kapras Yarımadası’nın en uç noktasında yer alan bu manastır; yolcuların koruyucusu, rüzgarların hakimi, mucizeler yaratıcısının evi olarak yapılmış ve hala da görevini yerine getiren görkemli bir yapı. Yolculuğunuz sırasında, dünya literatürüne girmiş Kuzey Kıbrıs eşeklerine doğal ortamlarında rastlamanız da olası. Kuzey Kıbrıs'ın cezbedici bu noktalarına ulaşabilmek ve Kuzey Kıbrıs seyahatinizin hakkını verebilmek adına araç kiralama seçeneğini değerlendirebilirsiniz. Böylelikle, deniz kaplumbağalarının binlerce kilometre yol kat ederek gittiği ve yumurtalarını bıraktığı Altınkum Sahili’ne de uğrayabilir; kum zambaklarının yok olma tehdidi olmadan yeşerdiği kumsalda denize girebilirsiniz. Kapras Yarımadası’na yapacağınız bu kısa yolculukta eşsiz deniz manzarası ile Ayfilon Kilisesi’ne uğrayabilir; Sipahi Köyü’nde bulunan, 535 yılından önceye tarihlenmiş mozaikleri ile Ayios Trias Bazilikası’nı ziyaret edebilirsiniz.

Kuzey Kıbrıs’ın göz alıcı güzellikteki liman şehri Mağusa ise Girne ve Lefkoşa’dan sonra turistlerin sıkça uğradığı yerlerden biri olarak dikkat çekiyor. Etrafı surlar ile kaplı olan eski şehir, birçok medeniyetin yaşam bulduğu zengin bir geçmişe sahip ve şehrin de en hareketli noktası. Mağusa, aynı zamanda Gazimağusa ismi ile de biliniyor. Şehirde bulunan ve bir bölümü denizin altında kalmış olan Salamis Harabeleri, deniz yolcularını karşılamak için yapılmış ve günümüzde bu görevini halen sürdürüyor. Salamis’in MÖ 11. yüzyıla kadar uzandığı tahmin edilen geçmişi birçok tarih meraklısını bu harabelere çekiyor. Gazimağusa kenti ile Salamis arasında yer alan Aziz Barbanas Kilisesi ise 432 tarihli görkemli bir yapı.